9 Ekim 2011 Pazar
blog mu dedin?
Acaba diyorum, nasıl bir şey olsa şu blog dediğin..? Kendi kendine kimsenin okumayacağından emin olma duygusuyla -ki onun bile garantisi yoktu- yazdığın başucu ergenlik dönemi histeri mürekkebiyle beslenen defterlerinden farklı bir şey olsa gerek böyle yazıp da ayyuka bırakmak.. Neden yapılır onu da anlayabilmiş değilim gerçi ya, neyse..! Ha, ben neden yapıyorumun cevabını biliyorum elbette: sıkıntıdan ve nasıl olsa "hala" benden başka kimsenin okumayacağına olan inancımdan denemek istedim. Aklıma ne gelirse, o gün ne istemişsem veya neye denk gelmişsem onu duvarıma yapıştırıp, zaman zaman bakmak istediğimde kısa yol oluşturmuşçasına elimin altında olmasını sağlayacağım böylece. Ben de merak ediyorum aslında.. Bu sayede derlenip toplanmış ilgi alanlarımdan kendi resmime daha rahat bakabileceğim sanırım ve olmasından rahatsızlık duyduğum bir şeyi çıkarabilip, sahip olmak istediklerimi daha net görerek, onları kazanmaya çalışabileceğim belki de... Umarım... 270. yaşını görse insan, hala kendinde keşfedeceği şeyler olduğunu da görecek ve muhtemelen oracıkta düşüp ölecek ve 270. yılının ikinci gününü göremeyecektir..:)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder